Zihni bulanık bir göz ucu selamı
Fulyaysa derin bir serap uzun yolda
Anlamsız telefler tarlalarda ovalarda
Ruhani bir yankı dağları saran
Aslında neredeler ve hangi zamanda
İkisi birden şaşkın ve dilsiz
Yılları yılların alıp götürdüğü bu yolculuğun
İki yolcusu onlar hem de birbirlerinden
Laleler açmışsa yeni bir sabahta
Fulya değirmenden dönüyorsa
Zihni kahvehane köşelerinde pişpirikte
İşte bu zaman başlar bu evlere şenlik kavga
Bir kavga ki komalarından ayrı yağıyor
Üzgün bir ayazı birbiri üzerine eğliyor
Bir sürü çarpık çurpuk yolu devriye
deviriyor da bir put gibisinden kırılıyor
kuruyor ikisinin de ağzı
ulan bir sus be kadın
sen de adam mısın be
potpuri başlıyor evin içinde
uzaklardan da değil kökleri ama
Kırılmadık bir diz kapakları kalmış
Bir yani bir yani ki en kısa zamanda
zahirin yahut hakirin kulağı kapıda
kokuyor ağzı kapıdaki veledin
fulya susmuyor
zihni ölmüyor
ikisi de bir duruyor ki acemaşiran kavgaya
rükuda böyle huşuda değiller
secdesi zaten hak getire.