Göz Kapaklarımdan Başarısızlığımın Tahliyesi

Gfcggxxthvj.jpg

Zehri bir yaygarayla koparttı içinden,

düştü dilinden serzenişleri.

Bir kez daha küçük düşürdü beni.

Bunlara katlanmak için karşılığında hiçbir şey almıyorum.

Neden hala yanındayım diye binlerce kez

ayna karşısında derin sohbetlere giriştim,

fakat bir yansımayla sohbet pek derinleşemiyor ne yazık.

Her seferinde birkaç sudan sebep bulup geçiştirdim,

soru sormaya mecalim kalmayana dek yüzümü inceledim.

İnceledikçe kendimden, yüzümden, benliğimden tiksindim.

Aynaya belli bir süreden fazla bakınca

aynadaki yüzü tanıyamaz hale geliyor insan.

Bu da kim oluyor diye bir soru geliyor zihninin derinliklerinden.

 

Sen bensin, ben benim, biz beniz, her birimiz birer soluk beniz.

 

Kafam hafif dumanlıydı, nereden geldiğini bilmediğim bir ses,

belki bir hissiyat tarafından yönlendiriliyordum.

 

Bir kez vurdum kafamla aynaya,

tedirgindim, bilmediğim bir evin kapısını çalar gibi.

İkinci daha cüretkardı,

bir komşuydu kapının ardındaki,

yoğurt istiyordum, annem akşama ıspanak yaptı,

yoğurtsuz yiyemiyordu küçük kardeşim.

Üçüncü bir hınçtı sanki,

aldatılan bir erkeğin hesap sormak için yumrukladığı bir kapı,

kapının ardında arsız bir kadın vardı.

 

Tam o anda kırıldı ayna.

 

Ben acımadım nefsime, ayna acımadı yüzüme,

kesti göz kapaklarımı,

on dört dikiş yakıştırdı o hassas yere bir saniyede.

 

Şimdi herkes neden yaptın diye soruyor.

Cevap bekliyorlar, mantıklı bir açıklama istiyorlar,

sanki bana göre mantıklı olan şeyler

onlara  göre de mantıklıymış gibi.

 

Herkes gitsin, bir kişi kalsın yanımda,

o da eğilsin de kulağına söyleyeyim.

Kanımda keskin bir başarısızlık var,

aksın gitsin istedim,

bu kibri içimden

ancak böyle tahliye edebilirdim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir