Kızların Yaratıcıları; İsmini Çalamadı

IMG_6598.JPG

Dünyayı geziyorum. Her kentte seni arıyorum. Bütün meydanlarda oturup alelade bir taşa senin ismini yazıyorum. Ödevim bu olsun, ölmeden bütün şehirlere senin ismini götürmeliyim. Şehirlerin o kirli taşlarını senin isminle yıkamalıyım.

Yıllardır nerede olduğunu bilmiyorum. Dahası, sormuyorum da. Belki doğru zamanı bekliyorsun. Belki beklediğini bile bilmiyorsun. Dert değil. Ben biliyorum. Eninde sonunda bütün geç kalmışlıklarından sıyrılıp geleceksin. Tam zamanında orada olmanı beklemiyorum. Ben seni olduğun gibi kabul ediyorum. Yine de fazla bekletme, yaralıyım, kan kaybediyorum.

Bir ara sokakta gasp etmeye çalıştılar beni. Dilimdeki en güzel kelimeye dikmişlerdi gözlerini, başka başka şeyler söyledim kurtulmak için. Gözlerimden anlamış olmalılar, inanmadılar. Bir isim sordular bana. Tek kelime edemedim. Korktum. Her isim dudaklarımdan seninle bezeli çıkar diye sustum. Seni alırlarsa neyim kalır benim? Milyonlarca sıfırım, solumda birsin. Sen gidersen biriktirdiğim sıfırları nereye sığdırırım? Ağzımı bıçak açmadı, onlarda biliyordu, konuşmayacağım, aralarından biri bağırdı, sesi çok gür, çok bağırdı. Akşamüstü doğan kızlara isim vermekmiş niyetleri, sonradan söylediler. Ama yerdeydim, ismini tozlu yerlerde zikretmedim, kirlenmedi.

Sonra gözlerimi istediler, meğer kızların yaratıcıları onlarmış. Herkesten en değerli şeyini gasp edip, meşru kızlar yaratacaklarmış. Vermek istemedim. İsteklerime kulak asmadılar. Belki kapatsaydım göz kapaklarımı işleri zorlaştıracaktım, belki kurtulacaktım. Ama malesef, gözümü bile kırpamadım. Yıllardır, seni herhangi bir yerde görürsem diye gözlerimi kapatmamıştım. Alışkanlıklarımdan beni kopardılar. Gözlerimi bir torbaya koydular, sirenleri duydum, ayrı taraflara koşuştular. Merhametin adresi değişti, bir damla kan düştü, dümenim oraya devrildi. Tek kelime etmedim inan bana. İsmini söylemedim. Ne geçmişi ne geleceği görmedim. Kördüm artık, yol kenarında dilendim. Duyguları sömürdüm, kendimden iğrendim. Yoruldum, bir kaldırımın kenarında, ulu çınarın altında durdum, dinlendim.

Artık şehirleri kulaklarımla gezeceğim. Bütün meydanlara oturup alelade bir taşa senin ismini fısıldayacağım. Caddelerde haykıracağım. Her sokağı sana çıkarıp, bütün dünyayı varlığınla tamamlayacağım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir