Yaygaraya Mahal Yok

 

Zil zurna sarhoş yine yirmi iki saat oldu

Belli belirsiz bir karışımdan demlenip

Dile gelmeyen sözleri arayıp zihninde

Bir felaket gibi aradı, buldu, buluşturdu

Beynindeki işleyişe dair her bir zerreyle

Hakkını istedi on beş yıllık dostundan

Zil zurna sarhoş yine yirmi iki saat yirmi iki dakika

Bunamaktan da korktu üstelik sersefil bir apartmanın

Zemin demeye bin şahit ister katında

Bir felaket gibi çöktü üstüne kel bir kapıcı

Hiçbir dakikasını istediği gibi yaşayamadığı şu hayattan

Alacaklı gibiydi her zerresiyle aşkından

Zil zurna sarhoş yine on beş yıl oldu bugün

Şinval’de bir kayıp çocuktu evinden uzakta

Hala aynı belki bugün de yarın da

Hakkını istedi, ki haklıydı istemekte

Bunamaktan da korktu üstelik çok zaman olduğundan

Sığındı her yanı simsiyah parçalanmış camlarla bezeli

Evi bildiği zamane beton yığınına,

Zil zurna sarhoştu çok zaman olmuştu çok

Artık durmalı diye zaman

Hıçkırıklarla geçti bu dünyadan,

Bir felaket gibi geçti, hem de hiç uyanmadan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir