Ağabeyim Bana Küstü Mü?

IMG_1111.JPG

Ben hep çok küçüktüm. Kendi gözümde, belki özümde, belki de hiç önemseyen o büyük adamların konuştuğu gibi olan sözümde ben hep çok küçüktüm. Bunun da er geç farkına varacak diye insanlar hep sustum. Ağabeyim dedi diye susmadım. Korkudan sustum.

Onun yanında hep bir rahatsızdı oturduğum koltuk, her zaman otururdum oysa o koltukta, en sevdiğim koltuk. Ne dertler devirdim o koltukta, ne aşkları yendim, ne fikirlerle evrildim. Adı belki de saygıydı, rahatsızlık güzel bir kelime değil.

Son konuşmamızdı adam gibi. O hep çok gerçekçiydi. Ben yalandım, hayalciydim. O beni kendisi gibi yapmaya çalışmadı. Ben olmamı sağlamaktı belki amacı. Galiba biraz ters davrandım.

Zamanı geldiğinde yanında olamadım.

Dertlerim bir deryaydı bana göre ona sadece bir su damlası anlattım. Hiç korkmadım düşüncelerinden, ama başını ağrıtmamaktı niyetim . Beni dinleyen zaten vardı. Hiç aklıma gelmedi mi acaba onu dinleyen var mıydı diye? Derdini anlatabileceği bir dostu, bir yakını, sevdiği.

Hep içinde yaşardı.

Zevkli adam zaten, hayat diye bir şey verseler aramızdan bir tanesine, en güzel o yaşardı.

Konuşmak istiyorum onunla. Arkadaşı olmak istiyorum. Beceremiyorum. Ben kimseyle arkadaş olamıyorum. Dert dinlemekten kaçıyorum belki de. Hayattan kaçıyorum.

Ağabeyim bana küstü mü? Anlamaya çalışıyorum.

Arıyorum, ama arada bir. Rahatsız etmekten korkuyorum. Benden de kaçsın istemiyorum.

Bekliyorum.

Geçecek bunlar galiba. Öyle hissediyorum.

Aklıma kötü şeyler de geliyor ama,

korkuyorum.

Her ne olursa olsun. Ağabeyimi seviyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir